Aktivite mekanlarının ve mobilyaların tasarımı ve düzenlenmesinde insan
ölçüleri göz önüne alınmalıdır. İnsan, yeni baştan tasarlanamayacağına göre insan ölçülerine uygun mekan ve donatı elemanlarının tasarlanması söz konusu olmalıdır ki işte burada “antropometri” denilen, kaynağı “insan” olan bilim dalı devreye girmektedir.
İnsan ile onun kullanacak olduğu araç-gereç ve mekanın optimum etkileşimi söz konusu olmalıdır. Ancak bu sayede rasyonel, fonksiyonel ve sağlıklı kullanım dolayısıyla yapılan işten verim elde etmek mümkün olacaktır.
Çok kabaca insan ölçüsü yada insanın vücut ölçülerinin saptanması ve kullanılması bilimi olarak tarif edebileceğimiz antropometri, diğer bir tanıma göre; Bireyler ve gruplar vs. arasındaki farkları saptamak üzere insan bedeninin ölçümü ile uğraşan bir bilimdir.
İnsana uygun makine, araç, mobilya vs. dolayısıyla insanın kullanacak olduğu her türlü donanımın tasarımında, bu tasarımı yapabilmek için her şeyden önce insan vücudunun antropometrik değerlerine ihtiyaç vardır. Bu ölçüler bilinmeden insan ile onun kullanacak olduğu donanımın optimum etkileşimi söz konusu olamaz.
Çünkü o donatı elemanı ya da mobilya, teknik yönden ne kadar mükemmel olursa olsun, onu kullanacak olan insanın ölçülerine ve biyomekanik özelliklerine hitap etmiyorsa, buna uygun tasarım ve yapılmamışsa, etkin kullanım sağlanamaz.
Antropometri, aktivite alanlarının düzenlenmesinde, insana ait ölçüler ile aktivite alanı ve o alandaki her çeşit donatı elemanlarına ait ölçüleri, ortak bir fonksiyon içinde birlikte değerlendirir. Bu nedenle, aktivite alanından yararlanacak olan kişilerin bu aktiviteleri zorlanmadan yapabilecekleri, vücut organlarını (el, göz, kol, ayak vs.) koordinasyonunu istenilen sıklıkta sağlayabileceği düzenin sağlanabilmesi, tasarımda antropometrik ölçüleri göz önünde bulundurmakla olasıdır.
İnsanların ölçüleri, birbirlerine kıyasla çok farklı olduğundan aktivite alanlarının ve araçlarının şekillendirilmesinde genellikle ortalama değerler alınmalıdır. Yapılacak aktiviteye, kullanıma göre daha çok insanların diz, kalça, dirsek ve göz yükseklikleri, el ve ayak uzama ve açılma sahaları göz önüne alınmalıdır.
İnsanların aktivitelerinde özellikle eller en etken faktördür. Dolayısıyla el ile ilgili olan; saplar, kulplar, tutamaklar, kavrama elementlerinin büyüklüğü,
form ve yüzeyler, yapısı itibarıyla insan eline en uygun tarzda yapılmış
olmalıdır .
Bunların yanı sıra oturma birimlerinin yüksekliği, arkalığı, insan ölçü ve formlarına uygun olmalı, özellikle çocuk oyun alanlarında örneğin çöp kutuları, çocukların da ulaşabileceği ölçülerde olmalıdır.
Kişisel emniyet açısından da düşünüldüğünde yapılan aktivitede, ortaya çıkması muhtemel kazaların minimize edilmesi gereklidir. Bunu başarmada önemli etkenlerden birisi de; uygulamada antropometrik ölçülerin kullanılmasıdır. Örneğin belirli yaş grubuna göre çocuk oyun alanı düzenlemelerinde, bu yaştaki çocukların anatomik özellikleri göz önünde bulundurulmadan yapılan merdiven, çocuk oyun aleti vb. gibi düzenlemeler, kazalara, dolayısıyla sağlık açısından ele alındığında can güvenliğinin tehlikeye girmesine yol açacaktır.
Aynı şekilde çocuk oyun alanlarında onların boylarına uygun ölçülerde yerleştirilmeyen çöp kutuları, hijyen ve estetik olmayan bir çevreye davetiye çıkaracaktır. Yine bunun gibi boy ölçüsüne uymayan bir oturma birimi, pikniğe gidildiğinde oturulan yerden ulaşmakta zorluk çekilen bir masa daha bunun gibi örneği arttırılabilecek bir çok işlev, insanları hem fiziksel hem psikolojik hem de sağlık yönünden etkileyecektir.
Çoğu kişinin pek de fazla önemsemediği oturma pozisyonundaki duruş ve masayla olan mesafe de sağlık açısından incelendiğinde; arkalığa dayanarak dik oturmak yerine vücut ekseninden yaklaşık 80º lik bir sapma yapıp gövde ile baldırlar arasında 40º lik bir açı oluşacak şekilde gerçekleştirilen oturma biçimi, iç organların dolaşım, solunum sistemlerinin çalışmasını engelleyecektir.
Antropometri boyutları iki kısımda incelenebilir; statik (durağan), dinamik (devingen) boyutlar.
Statik antropometrik veriler, hareketliliğin minimum düzeyde kaldığı koşullarda (örneğin sandalyede hareketsiz oturmak) verimli olabilir. Dinamik antropometride ise hareket söz konusudur.
Aktivitenin yapılış biçimi; toplumların yada toplumun farklı kesimlerinin, ekonomik, sosyal, kültürel vb. özelliklerinin yansıdığı yaşam biçimlerine göre değişir.
Antropometrik ölçüler; insan vücudu üzerinde çok değişik sayıda antropometrik ölçüm almak mümkün olmakla birlikte bu ölçümlerin tümünü her alanda kullanmak gerekmemektedir.
İnsan ölçüsü; topluluklar ve ırklar arası farklılıklara, bölgeler arası farklılıklara, beslenme düzenine, meslek ve kültür programlarına, yaş farklılıklarına, cinsiyet farlılıklarına göre değişim göstermektedir .
İnsanların anatomik özellikleri açısından mobilya tasarımında önem taşıyan bazı antropometrik veriler ;
- Ayakta olan iki insan için gerekli genişlik : 111-112 cm
- Tek kişilik bisiklet yolu için gerekli genişlik : 112-152 cm
- Bisiklet kullanan iki insan için gerekli genişlik : 213-243 cm
- Farklı aktivitelerin gerçekleştirildiği alanları ayırmak için yapılabilecek bitki zonu : 75-80 cm.
- Tek kişilik çıkış yada inişlerde merdiven genişliği : 76 cm
- Çift kişilik çıkış yada inişlerde merdiven genişliği : 127 cm
- Yürüyen dört insan için gerekli genişlik : 223-243 cm
-Trabzan ile üst merdiven arasındaki yükseklik farkı min 203cm, tercih edilen 214 cm
- Yerden trabzan yüksekliği : 91.5-106.5 cm
- Bir baskıç genişliği : 30-35 cm
- Bir rıht yüksekliği : 15-18 cm
- Merdivenin eğim açısı : 30-35º
- Bir baskıcın eğim açısı : 28.5º
- Bir basamaktan trabzan arası yükseklik : 84 cm
-Park bahçelerde Alçak aydınlatma el.max. yük. 100 cm
-Yüksek aydınlatma el. max. yük. 240 cm
-Bank oturma yeri yüksekliği 42-45 cm
-Bank oturma yeri genişliği 48-50 cm
-Bank dayanma yeri yerden yüksekliği 75-90 cm
Sonuç :
İnsan, biyolojik bir varlık olarak belli anatomik yapı özelliklerine ve antropometrik ölçülere sahiptir. Yapılacak olan işe, gerçekleştirilecek olan aktiviteye, o alandan beklenen fonksiyonel özelliklere göre antropometrik ölçülerin uzunluğu farklıdır.
Ayrıca bu değerler, ülkeler arasında, hatta aynı ülke içinde bölgeden bölgeye bile büyük farklılıklar gösterebilir.
Bu nedenle, ülkemizde öncelikle ciddi bir çalışma yapılmak kaydıyla
türle insanın boyutsal özellikleri ve ölçüleri saptanmalı, kullanıcıların
farklı bölgesel, sosyo-ekonomik, kültürel ihtiyaç ve istekleri, gerçekleştirmek istedikleri aktiviteler ile ilgili gereksinimleri, kaynağı insan olan (peyzaj mimarlığı, ergonomi, mimarlık gibi) bilim dallarıyla koordineli bir çalışma yapılması kaydıyla tespit edilmelidir.
Kısmen de olsa farklılıkların ortadan kalkması, kullanıcı ile kullanılanın arasında uyum sağlanması ve sistemin kullanılabilirliğinin arttırılması için sistemi oluşturan elemanların, değişik ölçülere ayarlanabilir olmasının sağlanması önerilebilir.
Örneğin mobilya tasarımında; Oturma elemanı yüksekliği, arkalığı, kol ve ayak dayama, elle tutma elemanları vb. gibi. Bunun yanısıra kullanılan araç gereç yada donatı malzemelerinin tamir ve bakım ile ilgili birimlerine kolay ulaşılabilir olması gerekmektedir.
Henüz ülkemizde uygun aktivite alanlarının antropometrik ölçülerde oluşturulmasına yeterince önem verilmemektedir. Oysa ki insanları gerek fiziksel gerekse sağlık açısından rahatsız etmeyen, sosyal kültürel, ekonomik, psikolojik açılardan verimin yüksek olmasını sağlayan, kazaların minimize edildiği uygun kullanma yolu; uygun antropometrik ölçülerin kullanımından geçmektedir.
Alıntı: Yrd.Doç.Dr.Bahriye Gülgün - Doç.Dr.Bahar Türkyılmaz
30 Ekim 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder